Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ı Muhabere Arama Kurtarma timlerinin öldürdüğünü ileri süren eski Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Özcan Tozlu şok bir iddiada daha bulundu.
JİTEM'in kurucularından Cem Ersever, Abdülkerim Kırca ve 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım, MAK Komutanı Albay Levent Göktaş, Harp Akademileri Komutan Yardımcısı Korgeneral Selahattin Uğurlu ile Doğu ve Güneydoğu, Ergenekon'un tutuklu sanıklarından Veli Küçük'le de İstanbul'da çalışan Tozlu, Güçlükonak'ta 11 korucunun katledilmesi olayını anlattı.
Beni odasından kovdu
2000 yılında ordudan YAŞ kararı ile atılan Tozlu, 11 korucuyu dönemin Şırnak Akçay Piyade Tugay Komutanı Albay Selahattin Uğurlu'nun himayesinde, Muhabere Arama Kurtarma (MAKA) timlerinin gözetiminde 7 geçici köy korucusunun katlettiğini iddia etti. Tozlu, 1994'te Güçlükonak, 1996'de Şırnak Merkez K istanbul seo uzmanı omutanlığı görevlerine atandığını, Albay Selahattin Uğurlu'nun bu sırada Akçay Tugay Komutanı olduğunu söyledi. Tozlu, 1996'nın 15 Ocak günü 11 korucunun Güçlükonak ilçesi Taşkonak bölgesinde öldürüldüğü haberi üzerine Şırnak İl Jandarma Komutanı Albay Tahsin Baltacıoğlu'nun kendisini çağırarak, olayla ilgili analiz yapmasını istediğini söyledi.
Tahlil yapmamı istedi
Baltacıoğlu'nun, "Sen Güçlükonak'tan geldin. Bu olayı analiz eder misin" dediğini aktaran Tozlu, "Hareket odasına gittik. Haritadan olay yerini göstererek, tahlil yapmamı istedi. Olayın PKK'nın işi değil, askerin müsaadesiyle, bilgisi dâhilinde yapılmış olabileceğini anlattım. Çünkü bölge kurtarılmış, askerin elinde olan bir yerdi. Ayrıca PKK o dönemde silah bırakmıştı. Burada askerden habersiz kuş bile uçamazdı. Tahlil üzerine Baltacıoğlu 'Saçmaladın sen. Nereden uyduruyorsun' diyerek beni odadan kovdu" dedi.
Yeniden soruşturma açıldı
Güçlükonak Katliamı, 15 Ocak 1996 tarihinde Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinde 11 korucunun bir minibüs içerisinde kurşunlanıp, yakılmasıyla sonuçlanmıştı. Genelkurmay katliamın PKK tarafından gerçekleştirildiğini duyurmuş ancak bazı sivil toplum kuruluşu yetkilileri, olayın devlet güçlerince gerçekleştirildiğini iddia etmiş, olayı yargıya taşımıştı. Olaydan 13 yıl sonra dönemin Devlet Bakanı Adnan Ekmen'in olayın JİTEM tarafından yapıldığını söylemesi ve savcılara gelen ihbar mektubu üzerine 2009’da tekrar soruşturma açılmıştı.
JİTEM beni korumak istedi
Diyarbakır JİTEM bölge komutanı olan Abdülkerim Kırca'nın kendisine koruma vermek istediğini aktaran Tozlu şunları anlattı: "Diyarbakır'a mahkum götürmüştüm. Kırca, beni Sur içindeki JİTEM grup komutanlığına çağırdı. Bahçede, JİTEM'in Diyarbakır tim komutanı Yüzbaşı Tünay Yanardağı ile tavla oynuyorlardı. 'Oğlum çok ciddi duyumlar alıyoruz. Seni öldürecekler, korumamız lazım.
Uğur Atalay Yüzbaşı'ya söyleyeyim, BOTAŞ'tan gelip seni korusun. Uğur'u istemiyorsan Tünay'ı göndereyim' dedi. Ben Kırca'ya 'Komutanım onlar kendini korusun, ben kendimi korurum' dedim. Uğur Yüzbaşı birkaç kez yanıma gelip gitti. Bu esnada Milli karakolundan gelirken pusuya düşürüldüm. Kaçarak kurtuldum. Bundan sonra zırhlı araçla dolaştım."
50 bin dolar aldılar
Tozlu, olay sonrası telsiz muhaberesinde, Güçlükonak İlçe Jandarma Karakol Komutanı olan Yüzbaşı Hüseyin Gürocak'ın üstlere bilgi aktarırken "İşi Özcan Yüzbaşı'nın adamları yaptı" ifadesini kullandığını ileri sürdü. Bunun üzerine MİT'le görüşerek çalışma yaptıklarını anlatan Tozlu, "Bu çalışmalarda, korucuları Albay Uğurlu himayesinde, MAK timlerinin gözetiminde, tetikçi geçici köy korucularının öldürdüğünü tespit ettik. Saldırıyı Siirtli olup Güçlükonak'ın Bulmuşlar köyünde ikamet eden korucu Ahmet Özalp ile yakınlarından oluşan 7 kişilik grubun icra ettiğini belirledik. Ekip saldırı yerine helikopterle getirilip, götürülmüş. Özalp ve yakınları bu işin karşılığında Tugay'dan 50 bin dolar almış. Bunları MİT biliyor."
Kategori : GÜNCEL