Norveç’te yayın yapan bir gazete, çağrı merkezi, polis ve ambulans görevlileri arasındaki görüşme kayıtlarını yayınladı. Norveç’in en önemli gazetelerinden Verdens Gang’ın (VG) yayımladığı kayıtlar, Tulum’un ailesinin 911 acil servisini tam 9 defa aradığını ortaya koydu. İşte Tulum’u ölüme götüren dakikalar...
SAAT 11.31: Tulum’un ailesi, ambulans hattına ilk telefonu açtı. Ailenin oturduğu ev, Oslo’daki ana ambulans merkezine yaklaşık 1 kilometre uzakta.
Tulum’un damadı Fedai Uçarlı: Alo?
Norveçli görevli: Evet, acil yardım telefonu...
Tulum’un damadı: Jens Bjelkes gate 43 adresine acil şekilde bir ambulans istiyoruz.
Norveçli görevli: Evet ama hangi numaraya?
Tulum’un damadı: Jens Bjelkesgate 43... Kayınvalidem gerçekten çok kötü, bayıldı. Sana ne söylediğimi duymuyorsun arkadaş?
Norveçli görevli: Evet, ne söylediğini duyuyorum. Ama sen biraz daha sakin olamaz mısın?
Tulum’un damadı: Beni dinle, tartışmayı bırak. hipnoz tedavisi Şu Allah’ın cezası ambulansı bir an önce gönder.
Norveçli görevli: Onun adı Allah’ın cezası ambulans değil. İsmi öyle değil.
11.35: Bu kez Döndü Tulum’un oğlu Kutluay Tulum acil yardım hattını arıyor...
Kutluay Tulum: Tüm aile evde, bırak soru sormayı. Allah’ın cezası ambulansı gönder.
Norveçli görevli: Hey biraz sakin olmayı dene.
Kutluay Tulum: Sakin olamıyorum.
Norveçli görevli: Bana bağırma.
Kutluay Tulum: Kapat çeneni.
Annem ölüyor, aptallar!
11.37: Ambulans gelmeyince Tulum’un damadının tekrar acil yardım hattındaki görevliyle küfre varan tarazda sert tartışmaya girdiği anlaşılıyor.
Tulum’un damadı: Ambulans gönderdiniz mi?
Norveçli görevli: Hasta olan kim?
Tulum’un damadı: Kayınvalidem.
Norveçli görevli: Orada ağlayan kişi ağlamayı kesemez mi? Ağlayan kişi mi hasta?
Tulum’un damadı: Hasta o değil. O öldü, aptallar!
Norveçli görevli: Sen böyle olursan yardım alabileceğini mi sanıyorsun?
Tulum’un damadı: Ambulansı göndermezseniz onun annesi ölüyor.
Norveçli görevli: Bana bak, söylediklerin banda kaydediliyor. Oraya hemen polis gönderiyorum.
Bunlar Pakistanlı galiba!
SAAT 11.38: Ailenin evine ambulans gönderiliyor. Ancak ambulans görevlileri, polise de haber veriyor:
Ambulans merkezi: “Jens Bjelkes Street 43 adresine ekip gönderebilir misiniz? Kendilerini kaybetmiş bazı insanlar var. Pakistanlı falan sanırım. Sürekli bağırıp çağırıyorlar. Oraya gitmek istemiyoruz. Önce siz bir kontrol eder misiniz?”
SAAT 11.42: Ambulans olay yerine ulaşıyor. Ancak polisi beklemeye karar veriyorlar.
SAAT 11.43: Emniyetten olay yerine gitmek üzere bir ekip yönlendiriliyor.
SAAT 11.48: Ambulans gecikince Tulum’un damadı Fedai Uçarlı, sokağa çıkıp yardım istiyor. O sırada gelen polis, Fedai Uçarlı, Tulum’un kızı Canan Uçarlı ve oğlu Kutluay Tulum’u gözaltına alıyor.
İlk aramadan 18 dakika sonra
SAAT 11.49: Ailenin ilk aramasından 18 dakika sonra, polisle çağrı merkezi arasında bir konuşma daha yaşanıyor:
Polis: ambulans personeli içeride mi?
Merkez: Durum anlaşılamadığı için girmediler.
Polis: Dışarıda iki kişiyle uğraşıyoruz. İçeride hasta bir kadın olduğunu söylüyorlar.
Merkez: Orada ambulans görmüyor musunuz?
Polis: Evin önündeyiz. Bir sürü insan bağırıp çağırıyor. Sanırım destek istememiz gerekecek.
Bu diyalogun ardından polis, merkezden destek istiyor. Olay yerine 6 polis arabası daha gönderiliyor.
Ambulans köşede bekliyormuş
SAAT 11.54: Gözaltı ve destek gelmesinin ardından polis, eve giriyor. Tüm bunlar yaşanırken, yaklaşık yarım saat önce çağrılan ambulans da sokağın köşesinde “olayın kontrol altına alınmasını” bekliyor.
Merkez: Evden çıktınız mı? Muhtemelen kayda değer bir şey yoktur!
Polis: Buraya hemen bir ambulans gönderin... Hemen! Hemen! Acele edin lütfen...
Polis: Hasta kadın ölüyor!
SAAT 11.56: Ambulansın gelmemesi üzerine polis tekrar telsizle merkeze ulaşıyor:
Polis: Hasta kadını hayata döndürmeye çalışıyoruz! Nerede kaldı bu ambulans?
Ambulans nihayet olay yerine geliyor! Ancak, boşuna... Döndü Tulum, ambulansın gelmesinden bir dakika önce hayatını kaybediyor.
Kategori : POLİTİKA