Bakan Günaydan yargı kararına isyan!

  • Ana Sayfa
  • Bakan Günaydan yargı kararına isyan!
Bakan Günaydan yargı kararına isyan!
Kültür Bakanı Günay, her attıkları adımın, yatırım girişimi ve vizyon çalışmasının yargı duvarına çarptığını savundu...Abone ol

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye turizminin doğayı ve tarihi koruyan bir bakış açısıyla sürdürülebilir olduğunu vurgulayarak, ''Her attığımız adım, yatırım girişimimiz, her iyileştirme girişimimiz, her yeni vizyon çalışmamız yargı duvarına çarptırılmamalı. Maalesef öyle bir sorunumuz ve sıkıntımız da var'' dedi.

Turizmde 2009 değerlendirmesini yaparak 2010 vizyonunu belirlemek amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen ''Turizm Değerlendirme ve Danışma Kurulu Toplantısı'', Antalya'da yapıldı.

Bakan Günay, toplantının basına açık son bölümünde yaptığı değerlendirmede, turizmin Türkiye'yi geliştiren ve dönüştüren bir sektör olduğunu, sadece ekonomik açıdan gelir getirmediğini, sosyal yapıyı da ileri doğru dönüştürdüğünü söyledi.

Toplantıya katılan diğer bakanlıkların temsilcilerinin turizm sektörünün sorunlarıyla ilgili somut çözümler ortaya koyduklarını belirten Günay, ''Bizim şu anda tartışmakta olduğumuz bazı konuların çözümleneceğiyle ilgili umutlarımızı pekiştirdiler'' dedi.

Ertuğrul Günay, sözlerine şöyle devam etti:

''Bir kez daha sevincimizi paylaşmamız gerekiyor. Ben nazara inanırım. İçinizden ülkemize, sektörümüze, gelişmemize 'Maşallah' diyelim. Çünkü birey olarak da, toplum olarak da dünyanın çok dikkat çekici bir alanındayız. Çok önemli bir coğrafyasındayız. Tarih boyunca önemli olmuş, bugünde hala dünyanın yaşadığı gelişmeler karşısında önemini sürdüren bir özel toprağın üzerindeyiz. Gerçekten kem gözlerden birbirimizi sakınmamız gerekir diye düşünüyorum. Bu sakınmayı da ancak dayanışmayla sağlayabiliriz.''

Günay, Türkiye'nin dünyanın önde gelen 10 turizm ülkesi arasında 2009'u artıda bitiren tek ülke olduğuna işaret ederek, ''Bütün bunlar bizi bir rehavete itmeyecek. 2009'u, sıkınt mimarlık ılı, sancılı bir yılı sorunsuz sayılabilecek bir noktada atlatmışsak, bu bizi rehavete taşımasın sakın. 'Biz kötü bir yılı bile iyi geçirdiğimize göre iyi yılları elbette iyi geçiririz' teslimiyetine sakın düşmeyelim'' dedi.

KAMUNUN DESTEĞİ

Turizm sektörünün, bu noktaya gelinmesinde büyük emeği olduğunu, ancak kamunun da sektörü ihmal etmediğini vurgulayan Günay, geçen yıl turizmcilerin ihracatçı sayılmaları konusunun hukuki temellerinin atıldığını, turizm işletmelerinin KOBİ desteklerinden de yararlanmalarının sağlandığını hatırlattı.

Günay, ecri misil konusunda geçen yılın Nisan ayından beri süren bir sıkıntı olduğunu, bu konuda turizm bölgelerinde farklı uygulamalar bulunduğunu ifade ederek, ''Maliye Bakanlığı bu hafta içinde yaptığı bir düzenlemeyle yüksek ecri misil ödeyen yörelerde ciddi indirime yol açacak olan ve Türkiye'de standart birliği getirecek olan yeni bir düzenleme yaptı'' diye konuştu.

İthal şarapta ÖTV uygulamasının da sıfırlandığını anımsatan Günay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının da yabancı işçi çalıştırma konusunda önemli hızlandırmalar sağladığını kaydetti.

Ertuğrul Günay, turizmin kış aylarında işçi çıkarma sorunundan kurtulmak istediğini belirterek, önümüzdeki dönemde bu sorunun da sona erebileceğini tahmin ettiğini kaydetti. Günay, ''Tüm bu yapısal güçlendirmelerle Türkiye turizmini sadece bir kitle turizmi, sadece bir kıyı, deniz turizmi ülkesi olmanın ötesinde marka düzeyine kavuşturmak istiyoruz. Yüksek gelir gruplarına, daha yüksek kültür gruplarına hitap eden bir ülke olsun istiyoruz. Bir hayalimi sizinle paylaşmak istiyorum. Yakın bir vadede dünyada belli bir kültür ve gelir düzeyinde olan insanlar eğer Türkiye'yi görmemişlerse yaşamlarında bir eksiklik olduğunu hissetsinler istiyoruz'' dedi.

Türkiye'nin sanatı, yemek tarzı, musikisi, sanat gösterileri, müzeleri, arkeolojik alanları ve hayat tarzıyla marka ülke haline dönüşmesini isteyen Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu olabilir mi? Bu bir hayal midir? Dünyanın neresinde 10 bin yıl önceye giden bir insan eseriyle sıradan bir Anadolu müzesinde tanışabiliyorsunuz. Avrupa'da size bin yıllık bir yapıyı İtalya ve Yunanistan dışında nerede gösterebilirler. Birkaç bin yıllık tarih bizim için dünkü tarih sayılabiliyor. Yani bin yıllık, 3 bin yıllık tarih bizim topraklarımızın yakın tarihidir. Bana bir Anadolu müzesinde küçücük bir depoda bir arkeolog kağıtların arasından çıkararak 'Bu elinizdeki taş Milattan 12 bin önceye ait' dedi. Milattan 12 bin yıl önceye ait insan eliyle üzerinde çalışılmış bir balta ağzı. Bugünden 14 bin yıl önceye ait. Elime aldığım zaman ilk çocuğumu elime aldığım zamanki heyecanımı hissettim. İçimden ağlamakla sevinçten haykırmak arasında duygular geçti. 14 bin yıl önce insan elinden çıkmış bir ürün bizim topraklarımızda, depomuzda sergiyi bekliyor. Bunları sergilemeliyiz. O yüzden daha fazla müzeye, ören yerine, tarihimizi hissetmeye ve sahiplenmeye ihtiyacımız var.''

HEDEF KİTLE DEĞİŞECEK

Ertuğrul Günay, dünyanın en önemli arkeolojik zenginlikleri ve insan izlerinin Anadolu'da bulunduğunu dile getirerek, bunların değerini bilecek yeni bir hedef kitlesine ihtiyaç olduğunu söyledi. Bakan Günay, ''Bizim topraklarımız her keseye açık. Her ziyaretçi başımızın tacıdır, hepsi bizim misafirimizdir. Bizim konuklarımız, nasıl evimizden imrenerek ayrılsın istiyorsak, toprağımızdan da gelenler aynı imrenme, hatta biraz kıskanma duygularıyla ayrılsınlar istiyoruz. Onun için hedef kitlemizi değiştireceğiz. 2010 yılını önemli bir eşik sayıyorum. Türkiye 25 yıldır iddialı turizm yapıyor. 25 yıl önce 1 milyondan başladık. Şimdi 25 milyon eşiğini geride bıraktık. Hedef kitlemizi değiştireceğiz'' dedi.

Her şey dahil sisteminin Türkiye'ye çok sayıda turist getirdiğine işaret eden Günay, bunun kalitesinin yükseltileceğini bildirdi.

Yeni hedef kitlesinin kongre, sağlık, golf, termal müşterisi olduğunu vurgulayan Günay, ''Türkiye'nin inanılmaz bir üretim kapasitesi var. Her şeyimizi belki ihraç edemiyoruz, ama turizmle tüketici ithal ediyoruz. Tüketiciyi ülkemize getiriyoruz, ambalaj yapmadan ürünümüzü kendisine veriyoruz, karşılığında döviz elde ediyoruz. O zaman hem fazla tüketebilecek olanı ve nitelikli ürünümüzü tüketebilecek olanı ülkemize getirmemiz gerekiyor'' dedi.

YARGI DUVARI

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, son 4 yıldır ilk kez yeni tahsisler yapıldığını ve yeni alanları turizme açmaya çalıştıklarını kaydederek, sözlerine şöyle devam etti:

''Biz Türkiye turizmini on yıllarca, yüzyıllarca sürdürebilir kılmak istiyoruz. O yüzden turizme yeni başladığımız yıllardaki betonlaşma, doğayı hiçe sayma anlayışı bizim vizyonumuz değil. Ağacı, doğayı, tarihi korumaya çalışıyoruz. Bunu yaptığımız zaman Türkiye turizminin sürdürülebilir olduğunun farkındayız. Ama bizim bu bakış açımızı lütfen ülkenin kalkınmasını isteyen, iyi niyetli herkes paylaşmalı. Her attığımız adım, yatırım girişimimiz, her iyileştirme girişimimiz, her yeni vizyon çalışmamız yargı duvarına çarptırılmamalı. Maalesef öyle bir sorunumuz ve sıkıntımız da var.

Müthiş bir dikkatle kılı kırk yararak bir yeni alanı çorak olmaktan, bataklık olmaktan çıkarıp ihya etmeye ve bir yatırım vesilesi yapmaya çalışıyoruz, ama inanılmaz bir bakış açısıyla bir yargı duvarıyla bir durma, duraksama noktasına geriye taşınıyoruz. Bu vizyonumuzu toplumun öteki kesimlerinin de paylaşması gerekiyor. Çevreci, ekolojik bir bakış açısıyla turizm yapmaya çalışıyoruz. Yeni yatırım alanlarına ihtiyacımız var.''

Dış politikada komşularla sürdürülen ''sıfır problem'' bakışının da turizmin gelişmesine büyük etkisi olduğunu belirten Günay, Suriye'den 500 bine yakın, İran'dan 1 milyonun üzerinde ziyaretçi geldiğini bildirdi.



Kategori : POLİTİKA