Balçiçek Pamir’le Söz Sende’nin bugünkü konuğu gazeteci yazar Cüneyt Ülsever, eski Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’ın “27 Nisan muhtıra değildir” açıklaması hakkında şu yorumu yaptı: “Büyükanıt ne düşünürse düşünsün bu bir muhtıradır. Başbakan, ‘Ölene kadar görüşmenin içeriğini açıklamayacağı
Kumlama kumu m’ dedi. Bu normal değil, normal ne demek, böyle bir hakkı yok. Devletin en tepesinde böyle bir görüşme oluyor. Muhtıra veren paşa o günden sonra süt dökmüş kediye dönüyor. Deniz Baykal’la Irak’a asker çıkarma konusunda girdiği ağız dalaşını hafızalardan silmeye çalışmak boşuna gayrettir. Aralarında kumar borcu vardı da onu mu görüştüler yani? Büyükanıt Paşa, Kuran’a el bassa 27 Nisan’ın muhtıra olmadığına beni ikna edemez.”
Benimle alay ediliyor diye düşünüyorum
Ülsever, programda ayrıca Balyoz darbe planı iddiaları ve yargı kriziyle sarsılan Türkiye’yle son kitabı “İtirafçı”daki kahramanı arasında paralellik kurarak şu benzetmeyi de yaptı: “Aslında ‘İtirafçı’nın yaşadıkları hepimizin hayatı. Kafka’nın bir sabah kendisini böcek olmuş bulması gibi biz de uyanıp kendimizi başka bir şey olmuş buluyoruz. Aslında çok şey istemiyoruz: biraz aşk, şefkat, iyi yaşamak ve en önemlisi huzur istiyoruz. Ama bunları bulsak bile bu sefer dayanamayıp belamızı arıyoruz. Halk arasında hani derler ya ‘Rahat k…ımıza batıyor’ sanki… Yani günün birinde kalkıp kendimizi İsveç, Norveç gibi bir ülkede bulsak bu sefer de başlarız aranmaya… ‘Aman ne kadar sıkıcı, ne monoton’ filan diye. Tabii darbe planları, gözaltılar filan olmasın ama adrenalin ve endorfin de bağımlılık yapıyor, burası bir gerçek yani…”
Kategori : GÜNCEL